8 Haziran 2009 Pazartesi
DaDoF ÖzeL =)
Öyle çok şey var ki,
Şimdi burada anlatmak istemiyorum..
Sen de ince sorularınla
Beni incitmesen, iyi olur..
Yağmurlu ve uzun bir yolu
Düşe-kalka yürümeye çalıştık
Ve inanılmayacak kadar duygusal
Bir geçmişimiz oldu seninle..
Üstelik biz bunu, bir ömür boyu
Sürüp gider sanmıştık..
Beni tutma, böyle sahnelere gelemem.
Beni tutma, çok kötü yanılırsın.
Yıllardır öyle biriktim ve öyle gerildim ki
Şimdi topyekün boşalırım,
Toz olur dağılırsın..
Sen benim en ince telimden
Türkümü çaldın.
Sen benim en ücra duygularımı
Talan ederek beslendin.
Her şeyin merkezi sendin,
Her şey senin etrafında dönerdi.
Bar köşelerinde tükenip
Kaldırımlarda sınarken kendimi,
Gelip sana sığınırdım,
Umutlarım bir kez daha gümlerdi..
Beni tutma, şantajlara boyun eğmem.
Beni tutma, hırsımdan çatlarım.
Yıllardır öyle sabrettim ve öyle doldum ki
Şimdi yanardağlar gibi
Birdenbire patlarım..
Bir yavru serçe, hayata alışır gibi
Ağzım açık bağlandım sana.
Bir topal karınca, yuvasına yaklaşır gibi
Titredim, heyecanlandım sana.
Bu akşam, çekip gitmek adına
Bütün ömrümü ve seni sildim.
Bir tuhaf senaryoydu ve bu senaryoda,
Zavallı bir figürandım sadece.
Anlatamam..
Kumlara yazılmış sözcükler kadar
Kısacıktı ümidim.
Ve anladım ki birtakım şeyleri
Ben daha ilk dalgayla yitirdim..
Beni tutma, ben senin dizlerine çökemem
Beni tutma, elinde kalırım, kırılırım.
Yıllardır öyle daraldım ve öyle bunaldım ki
Şimdi bir saniye bile oyalarsan,
İnan ki çıldırırım...
Sen, kalbimi emanet edecek kadar
Güvendiğim, dost bildiğim..
Sen bir lokmayı bile,
Tek başıma hazmedemeyip
Birlikte yediğim..
Sen, yatalak olsan, altına yapsan bile
İğrenmeden alırım dediğim..
Bu nasıl insanlıkmış ulan,
Bu nasıl arkadaşlık, bu nasıl vefa?
Bu nasıl acıymış ulan,
Bu nasıl vicdansızlık, bu nasıl cefa?
Beni tutma, gazabım yakar ellerini.
Beni tutma, hurdahaş olursun.
Yıllardır öyle kırıldım ve öyle küstüm ki
Şimdi bir ah ederim,
Kaskatı kesilir, taş olursun..
Ben şimdi gözüne sokuyorum dünyayı
Ama sen körsün, ısrarla görmüyorsun.
Ben şimdi beynine çakıyorum hayatı
Ama bir türlü algılamak istemiyorsun.
Peki, benim gördüklerimi gördün
Ve yaşadıklarımı hiç yaşadın mı sen?
Peki, devrik heykellerin önünde,
Düşsüz yanılgıları ve yüce gururlarıyla,
Yoksul fakat dürüst,
Çıplak bir sütun gibi dimdik duranların
Acısını hiç taşıdın mı sen?
Beni tutma, gömleğim kan içinde.
Beni tutma, darmaduman olursun.
Yıllardır öyle çok yedim ve öyle çok doydum ki
Şimdi bir tükürürüm
Havan bozulur, rezil olursun..
Ey, kir içinde yüzenler, hayatı kirletenler
Her devirde borusu ötenler!
Ey, darbe kaçkınları, ortayolcular, dönekler,
Ey, sümüklü böcekler!
Ey, bölenler, bölüşenler,
Kardeşi kardeşe kırdırıp kanla sevişenler!
Ey, gençliğimizi harcayanlar,
Ey, kağıttan kaplanlar, ey zavallı sıçanlar!
Ey, ciğeri beş para etmezler,
Sıkıyı gördü mü fellik fellik kaçanlar!
Ey, fırsatçılar, cepçiler, hortumcular, tokatçılar,
Vurguncular, voliciler, üçkağıtçılar!
Ey, sürüngenler, sülükler, bağırsam parazitleri, bitler,
Ey kudurmuş itler!
Ey, yüzü yırtılmış köçekler, fırıldak varyeteler,
Ve ey, dinsiz-imansız çeteler!
Beni tutmayın ulan, burama geldi dayandı,
Beni tutmayın, çizerim o çirkin suratınızı!
Yıllardır öyle çok sömürdünüz
Ve öyle çok kan kusturdunuz ki;
Ulan, şimdi bir şarjöre diz çöktürürüm alayınızı!..
Sen sen umutsuzluk nedir bilirmisin
Sen geceler boyu başını yastığa koyup
Bir aşk için sabahlara kadar
Hiç ağladığın odlumu
Sen sen ağlama küçüğüm
Sen sen ağlama melek yüzlüm
Senin için çıldırmış kalbimi
Avuçlarına bırakır giderim bu gece
Ben hep böyle delicesine sevdim seni
Bütün aşklarda kaybetmeyi delikanlıca bildim
Artık hiçbir şey avutmaz beni
Bakma öyle gözlerime
Sana değilki bu isyanım
Sen aldırış etme bu sözlerime
Kahrolmak bile kahrolmak bile
Yetersiz kalır bu yaşadıklarıma
Bir tek kıvılcımla bir yanar dağ olup
Hiç yandımı o kalbin
Bir mağranın duvarında
Asırlık bir resme bakar gibi dört duvar arasında
Hayallerinle baş başa kaldığın odlumu hiç
Bütün şiirler aşkını anlatmıyor diye
Tek tek yırtıp attığın oldumu hiç
Onu son defa görmek adına
Kaç kez şehir şehir sokak sokak
Aradığın odlumu böylesine
İşte ben buyum işte ben buyum
Seni sensiz kalışımda bile
Ömrümce sevdim benn
Gelesin diye kaç kez dualar ettim
Sensiz kaç kez güneşin batışını
Umutlarımla yalnızlığa uğurladım
Bunu hiç bilemezsin
Bunu hiç bilemezsin sennn
Bu ilk aldanışım deil
Bu son kahroluşum deil
Bu son ölümüm olsun diyorum sana
Bu göz yaşlarımı hiçbir sevgili silmesin birdaha
Mahşere dek aksın bu göz yaşım
Kim bilebilirki kim bilebilirki?
Kaç yıl esir kalmışım hayallerine
Söylesene söylesene hangi sahte gülüşün
Kör kurşunuyla beni böylesine vurdu
Hangi yalancı aşk adına beni böyle acımasızca harcadın
Hangi usturayla bu kalbimi namertlerin namertlerin
Sofrasına meze yapıp bıraktın
Söylesene hangi nefretim hangi öfkem bu kahbeliğine yeter
Bak günah doluyum sayende
Şimdi kim dindirebilir bu acılarımı söylesene
Utanır oldu bu yalnızlığım senin bu yaptıklarına
Senki nefesimdin senki gözyaşımdın
Sen ki bu dünyada tek dileğimdin
Şimdi ise koskoca bir nefretimsin
Boşuna bekleme boşuna bekleme
Yıllardır bu an için yaşadım ben
Suratına tükürmek bile anla artık gelmiyor içimden
Git git bir daha gözüme görünme
Git git bir daha gözüme görünme
Allahından bulasın
Allahından bulasın..!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder